Friday, February 19, 2010

Buzluk havasi


uzun zamandir buzluk havasi var bagdat'ta... en azindan benim icin oyle devam ediyor... izin sonrasi stres / post r&r stress :) bi yandan, nikotinle mucadele bir yandan, islerin azalmasi bir yandan, dizi sitelerinde beyin haslama durumlari, her aksam bir film, derken gunler geciyor birer birer... izinden geleli bir ay olmus, mucadeleme baslayali 3 haftadan fazlayi devirmisim...

buralarin guzelligi burada aslinda... isteyebilecegin hic bir sey yok :) sinemeya gitmek gibi bir durumun yok... internetten film indiremezsin, alisverise gidemezsin, yani tabi gidersin ama benzinlik marketinde neler varsa onlari alabilirsin :)... bi yandan aci gelebilir ama moda girdigin zaman ciddi bir rahatlik veriyor insana... icimizdeki (yillardir reklamlarla ozenle beslenmis, sekillendirilmis ve buyutulmus) isteme canavarindan kurtuluyorsun... tabi bunye buna alisik olmadigi icin belki de ben henuz kafami bos birakmakta pek basarili olamiyorum... bir oruc halindeyim galiba :) 6 ay sonra izne ciktigimda da iftar oluyor kendimi kaybediyorum... dondukten iki hafya sonra ayiliyorum genelde :)

diziler dunyasinin yeni bir katilimcisiyim... dizilerin bir sonraki hafta da izleyici cekmesi acisindan verdigi gerilim ve heyecan sebebiyle, tek kulagimda kulaklik, calisirken muzik dinliyor edasiyla diziler izliyorum, gunde 4 bazen 5 bolum... haliyle insan sonra ruyasinda fringe'deki son derece ilginc teknolojilerin bireysel yorumlamasini goruyor... en azindan ben goruyorum... geceleri uyurken bir bolum daha mi izlemek maksatli bilmiyorum ki...

icinde bulundugum ruh halini anlatirken bir de size yasadigim yerden bir resim gostermek istiyorum... kirmizi cizgiler icerisinde yer benim yasadigim kamp... gordugunuz gibi yasam ve calisma alani pek uzak degil... futbol sahasi yapmak istediklerinde garipsemistim ama insaat sirketi formatinda dusunmedigimdenmis... hemen demirler kesildi, kaynaklandi, vincle getirildi, gece calismasi icin kullanilan aydinlatmalardan 4 tane feda edildi, saha duzeltildi, alciyla cizgiler cizildi ve ta taaaaa... aksama saha hazirdi, inanamadim... tabi bundan bir kac ay sonra izin gununde genc arkadaslardan birisinin akrobatik bir sevinc hareketi sirasinda kaleyi tam olarak agzinin uzerine devirmesinden sonra futbol sahasi kullanima kapandi ve kaleler depodaki ebedi istirahatgahina alindi...

hergun yeni bir macera... bazi arkadaslarimin bloglari ve emailleri sayesinde icinde bulundugum buzluk ortamindan biraz kafami cikarabiliyorum... insani, ruhsal ozlemlerimi hatirliyorum... son zamanlarda beni en cok duygulandiran yazilardan birinin sonundaki siiri paylasmak istiyroum sizinle...

Water Lily in Love with a Big Tree

Do you know why I am free,

Because I am a Water Lily

So nobody needed to feed me

I just flow on the surface happily

When I am passing in your river

Just enjoy the ceremony...

I am a Water Lily

In love with a Big Tree...

On the way of my unknown journey

In a river of reality

The branch of a Big Tree suddenly grabbed me

Held me, his leaves wrapped me

Looked at me so deeply, got inside me tightly

And I gave away myself smoothly

For the first time this Water Lily enjoyed the serenity

Felt an unknown feeling of security

Her petals trembled unconciensely

Wanted to rest forever in the arms of the Big Tree

And felt so needy

I am Water Lily

In love with a Big Tree

His leaves are touching the water

Caress my petals softly

Calling my name desperately

I rub myself on his arms

And make love to him passionetly...

Lying my restless body

On his branch lovely

And that is where I want to be

I am a Water Lily

In love with a Big Tree...

Ayben Belet

Tuesday, February 9, 2010

Bagdat'tan bir film...



yeni mahalleme hosgeldiniz... bir donemler osmanli'nin benim uyudugum konteynerin hemen yanibasindan atlariyla gectigini dusundugum otantik bir lokasyon... babil tabi kolay degil... kac medeniyet agirlamis bu topraklar ama en sonunda uzerinde akan kanlardan midir nedir camuru koyulasmis ve bu camur yuzunden dunya devletleri zengin olurken bunlar fakirlikten ve pislikten oluyorlar... yuzyillik nefretlerin sonuclari boyle seyler herhalde...

bir yanda saddam'in korkunc zenginligini yansitan saray ve etrafina insan eliyle yapilmis bir gol varken, 5 dakika mesafedeki klinigin hali burada bir donem yasanan yasam standarti farklarini gozler onune seriyor... bugun farkli mi derseniz cok da farkli degil... ama kimsenin de keyfi icin firat'tan boru hatti cekip, pompa istasyonlariyla colun ortasina su getirip gol yaptirabilecegini sanmiyorum... o devir gecmis... bizim yalilar kadar binalar var gol kenarlarinda, akrabalari ve hizmetlileri icinmis :)

maalesef bu anlattiklarimin goruntulerini alamiyorum cunku askeri bir kampta yasiyorum... yasadigim yeri merak edenleriniz olur ise bu donem 9 oskar adayligi da olan Hurt Locker filmini seyredebilirler... gercekte amman ve kuveyt'te cekilmis olan film Bagdat'ta gorev yapan ve camp victory'de yasayan bomba imha ekibini konu ediyor... askerlerin bozuk psikolojileri ve dengesiz hareketleri gerceklere cok yakin aslinda... cok yakin bir gecmiste burada bir askerin 4 arkadasini, surekli tasimaya mecbur(!) oldugu silahiyla oldurup sonra kafasina siktigini gorduk... seyretmeye deger bir film oldugunu dusunuyorum... gercekten her ay sehir icinde benzeri patlamalar yasaniyor ve haberlerden de bir kismini izlediginiz kadariyla yuzlerce insan hayatini kaybediyor... en cok zarar gorenlerin bagdat halki olmasina ragmen neden hala bombalamalarin devam ettigini anlamak cok mumkun degil... ana askeri guc sehirlerden cekilmis durumda cunku... irak'in kendi icinde halletmesi gereken daha cok sorun var... bunlar cozulene kadar da yasam ne oranin halki icin ne de benim gibi yabancilar icin %100 guvenli olmayacak...

filmin yonetmenini 1991 yapimi keanu reeves ve patrick schwayze'in basrollerini oynadigi Point Break filminden hatirlayabilirsiniz... cilgin banka soyguncusu sorfculer :)

bu filmin ana kaynagini ise uzun sure bagdat'ta gazetecilik yapan bir kisiden almislar. senaryosundan cekimlerine kadar hergun projenin icnde olan gazeteci askerlerin gunluk yasamlarini bagdatta gecirdigi gunler sayesinde bu kadar gercekci gozler onune sermis...